Translate

13 Kasım 2016 Pazar

Prematüre bebeklerin özellikleri

Annenin son adet tarihinin ilk gününü başlangıç sayarak 37 haftanın altında doğan bebeklere prematüre bebek diyoruz. Bu bebekler, anne karnındaki gelişimlerini henüz tam olarak tamamlayamadıkları için, genelde sağlık sorunları olarak dünyaya gelmektedir.

  • Boyu genellikle 47 cm'den az, ağırlığı 2500 g altındadır. 
  • Baş çevresi 32 cm'den, göğüs çevresi 30 cm azdır. 
  • Cilt koyu kırmızı olup lanügo tüyleri fazla, cildi kaplayan verniks kaseoza denilen yağlı madde az ya da hiç yoktur. 
  • Baş büyük, kafa oval, kafa kemikleri arasındaki açıklık ve fontaneller geniş, yüz, burun ve çene küçük,yüz derisi gergin,gözler birbirinden uzaktır. Saçlar kısa,yapışık ve cılız, kaş ve kirpikler seyrektir. El ve ayak tırnakları kısa ve yumuşaktır. 
  • İç organları da yeterince gelişmediğinden; 
  1. Solunumları zayıf ve düzensizdir. 
  2. Ağlamaları cılız ve monotondur. 
  3. Vücut sıcaklığı düzensizdir ve çabuk düşer, 
  4. Refleksler gelişmemiştir. Emme çok zayıf bazende yoktur.
  5. Enfeksiyonlara karşı dirençleri azdır bu sebeple sık sık hastalanırlar. 
  6. Kalp atışı fazla, mideleri küçüktür. Böbrekler ve üreme organları tam gelişmemiştir. 
  7. Fizyolojik sarılık ağır seyreder. 
  8. Karbondihrat ve demir depoları eksik olduğundan hipoglisemi ve ağır anemik durumlar görülür.


    http://www.hthayat.com/anne-ve-cocuk/bebek/haber/646825-premature-bebeklerin-buyume-takibinde-onemli-noktalar

12 Kasım 2016 Cumartesi

Yeni doğan bebek banyosu

  • Yeni doğan bebeğinizin derisi vermiks denilen beyaz renkli, mumsu, koruyucu, kaygan bir madde ile kaplıdır ve bunun doğar doğmaz, hemen temizlenmesi gerekmemektedir. Bebeğinizi yıkamak için göbeğinin düşmesini bekleyebilirsiniz. O zamana kadar, bebeğinizin yüzünü ve vücudunu silinerek temizleyebilirsiniz.
  • Bebeğinizin göbeği düştükten sonra onun için uygun koşullarda her gün ya da gün aşırı yıkayabilirsiniz. Bebeğinizi beslemeden önce ya da besledikten 1- 1,5 saat sonra yıkamanız uygun olacaktır. Bebeğinizi yıkarken yanınızda bir yardımcı olmasında fayda var. Anneniz veya tecrübeli bir arkadaşınız bu konuda size yardımcı olabilir. İlk 1- 2 haftada yıkama için kullanılacağınız suyu önceden kaynatılmış ve ısıtılmış olması, enfeksiyon riskini önleyeceği için gereklidir.
  • Bebeğinizi yıkarken yüzü aşağıya bakacak şekilde, göğüs ve karnından kavrayarak tutabilirsiniz. Sırtüstü tutuyorsanız, başını ellinizle desteklemeniz gerekir. Bebekler için özel hazırlanmış ürünleri tercih etmelisiniz. Bebeğinizin iyice durulanması ve kurulanması önemlidir. 36,5- 37 derecede banyo yapılması, odanın ısısının da 24- 26 derece sıcaklıkta olması gerekir.
Yeni doğan bebeğinizin banyosu için gereken malzemeler nelerdir?
  • Temiz bir bebek küveti veya filesi
  • İnce pamuk havlular veya sünger banyo minderi
  • Yumuşak bir bez veya yıkama süngeri
  • Bebek şampuanı ve bebek sabunu
  • Yumuşak bebek havlusu
  • Temiz bez ve pamuklu kıyafetler
  • Pişik kremi
  • Saç tarağı
  • Pamuk topları
  • Etil alkol (göbek kordonu için)
Banyo Yaptırırken Dikkat Etmeniz Gereken Yerler
  • Genital organlar ve bez bölgeleri
  • Eller ve ayaklar
  • El ve ayak parmaklarının aralarını da kontrol ediniz
  • Yüz ve boyun
  • Dizlerin, ensenin ve kalçaların arkasındaki katlar
  • Koltukaltları
  • Kulaklarının arkası
  • Eğer gözlerinin çevresinde kir veya çapak birikmişse, pamuk topları ile içeriden dışarıya doğru nazik hareketlerle temizleyebilirsiniz.

11 Kasım 2016 Cuma

Bebeklerde Fiziksel Özellikler

BEBEKLİK

0–1 YAŞ
Fiziksel Özellikler

 ve bundan sonra gösterdiği gelişmeler, onların beden gelişimi hakkında bilgi verir. Kalıtım, bireysel farklılıklar, beslenme ve çocuğun yetiştiği çevre gibi etmenler, bedensel gelişimi etkiler ve çocuklar arasında bazı farklılıklara neden olur. Doğumdan yaklaşık 2 yaşına kadar fiziksel açıdan pek çok becerinin temeli atılır. Bu dönem içinde 0 ile 4. haftalar arası, yenidoğan, 1 ile 12. aylar arası, süt çocukluğu olarak adlandırılır.
Bebek doğduğunda, ağzı küçük, burnu basıktır, saçları koyu renkli, gözleri şiş, kabarık, genellikle koyu gridir, sırtı ince tüylerle kaplıdır. Başı vücudunun 1/4’ü oranındadır ve doğumdan itibaren en hızlı gelişen organ baştır. Boyu 46–52 cm’dir, yaklaşık olarak 0–3 ile 3–6. aylarda sekizer, 6–9 ile 9–12. aylarda dörder cm artarak birinci yaşında doğumdaki boyunun 1,5 katına ulaşır. Ağırlığıysa 2,5–4,5 kg. dolayındadır. Doğumdan sonraki günlerde kilosunun yüzde onunu kaybeden bebek, ikinci haftadan sonra eski kilosuna gelir. 4,5 aylık olduğunda doğumdaki ağırlığının iki katına, 1 yaşına geldiğindeyse üç katına ulaşır. Erkek bebekler, genellikle kız bebeklere göre daha büyük olurlar.
Kemikleri henüz yumuşaktır, kolayca bükülebilir. Kafatası kemiklerinin bir bölümü birbiriyle birleşmemiştir, bu kemikler arasındaki yere bıngıldak adı verilir. Bıngıldak, bebek büyüdükçe küçülür, 12–18 ay civarında tamamen kapanır. Bebek eğer güneş görmüyorsa, D vitamini almıyorsa bu kapanma gecikir.
Bebek yaklaşık 6–7 aylık olduğunda ilk dişi çıkar. Bir yaşındaki bebeklerin ortalama 4 ile 8 dişi olur.
Bebek dünyaya geldiğinde kas lifleri oluşmuştur ve beden büyüklüğü oranında kas liflerine sahiptir, erkek bebeklerin kas dokusu kız bebeklerden daha fazladır. Sinir sisteminin tüm sinir hücreleri (nöronlar) de tamamen oluşmuştur. Bebek büyüdükçe tüm bunlarda büyür, çoğalır ve gelişimini tamamlar.
Göbek 8–10 gün içinde kurur ve düşer. Göbeği mikrop kapmaması ve zarar görmemesi için temiz tutmak gerekir. Göbek etrafında kızarıklık veya kanama oluşursa mikrop kapmış olabilir, bu durumda doktora başvurulmalıdır.
Doğumdan sonraki günlerde  görülebilir. Karaciğerin bilirubin dolaşımını henüz dengeli olarak sağlayamamasına bağlı olan bu durum, zararlı değildir ancak yine de doktora başvurmak gerekir. Erken başlayan sarılık, anne ile babanın kan uyuşmazlığından kaynaklanıyor olabilir ve ihmal edilmemelidir.
Yeni doğan, günde yaklaşık 7–8 kere beslenir, bu sayı 4. haftadan sonra 5–6 sefere düşer. Anne sütü her açıdan en sağlıklı besin maddesidir. Bebeğe ilk 6 ay mutlaka anne sütü verilmelidir. Bir defada fazlaca emzirilmesi, bebeğin midesinde gaz yapabileceğinden azar azar emzirmek daha iyidir ancak bu süre 10 dakikadan az olmamalıdır. Çünkü anne sütünün besleyici kısmı bu süreden sonra bebeğe ulaşır. Beslenme, bebek için temel bedensel gereksinim olmanın yanında psikolojik doyum alması ve ileriki yıllarda karşılaşacağı sosyal ilişkilerde doyuma ulaşabilmesi açısından da önemlidir. Bebek, 2 yıl kadar emzirilebilir.
Bebeğin beslenme kadar önemli diğer bir fizyolojik gereksinimi de uykudur. Yeni doğanlar günde yaklaşık 16–18 saat uyuyarak günlerinin %80’ini uykuda geçirir, acıktığında veya bir rahatsızlık duyduğunda uyanır. Uyanıklık süresi giderek artar ve 1 yaşından sonra günün %60’ı civarına çıkar.
Bebek bazı içgüdülere ve özelliklere sahip olarak doğar, bu sayede bir şeyler bilir ve bazı tepkiler verebilir. Annesi meme verdiğinde emer, bir rahatsızlık duyarsa ağlayarak haber verir. İhtiyaçlarının farkındadır ve her ihtiyacını değişik bir şekilde ağlayarak ifade edebilir. Doğumun ardından bu bilgi ve tepkilerin zenginleşmesi için öğrenme faaliyeti başlar. Sürekli farklı nesneler, insanlar ve olaylarla karşılaşan bebek bu sayede karşılaştıkları farklı durumlara nasıl tepki vereceğini öğrenir. Önceleri yalnızca bedeninden gelen uyarıları anlayıp tepki verirken büyüdükçe çevreden gelen bazı uyarıcılara da tepki vermeye başlar.
Bebekler, böyle ortak özellikler taşımakla beraber, birbirine benzemezler, her bebek, anne babasıyla ailenin diğer bireylerinden aldığı özellikleri sergiler.

10 Kasım 2016 Perşembe

Bebeklerde Sarılık Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi



Yeni doğan bebeklerin %60’ında; erken doğan bebeklerin ise %80’inde yeni doğan sarılığı görülür. Yeni doğan bebeklerde görülen sarılıkların çoğu fizyolojik sarılıktır; yani belli bir tehlike sınırını aşmaz ve bir iki haftada kendiliğinden geçer. Sarılık, yeni doğan bebeklerde çok sık görülür ve her sarılık bebekte bir hastalık olduğu anlamına gelmez. Çünkü en basit anlatımıyla sarılık, anne karnındayken plasenta vasıtasıyla gerçekleşen bilirubin maddesinin vücuttan atılmasında, yeni doğan bebeğin ciğerlerinin yetersiz kalışıyla oluşur. Bebeğin minik ciğerlerinin ilk etapta dengeyi tutturamaması gayet olası bir durumdur.

 

Atılamayan bilirubinin fazlası kan ve dokularda birikir; cilt ve gözaklarına sarı bir renk yerleşir. Sarılık ismi de buradan gelir. Karaciğerin henüz tam olarak olgunlaşmamasına bağlı sarılıklar fizyolojik sarılık ya da normal sarılık olarak adlandırılır ve doğumdan sonraki ilk 24 saatin ardından genellikle 2. veya 3. günlerde ortaya çıkar. Yaklaşık bir hafta içinde kalıcı bir etki bırakmadan normale döner. Prematüre bebeklerde ise bu süreçler daha farklı seyreder; belirtilerin daha geç ve şiddetli görülmesi, iyileşme sürecinin uzaması olasıdır.
Yeni doğan bebeklerde sarılığın erken tespiti ve takibi oldukça önemlidir çünkü sarılık çoğunlukla kendiliğinden geçse de, bazı durumlarda bilirubin yüksek seviyelere ulaşıp beyin hasarına neden olabilir. Bu yüzden sarılığı olan yeni doğanların özellikle ilk bir hafta-on gün içindeki doktor takipleri son derece önemlidir. On günden sonra kan beyin bariyeri kapanarak bilirubinin kandan beyne geçmesinin engellendiği kabul edilir. Yeni doğan bebeklerde sarılığın erken tespiti ve takibi oldukça önemlidir çünkü sarılık çoğunlukla kendiliğinden geçse de, bazı durumlarda bilirubin yüksek seviyelere ulaşıp beyin hasarına neden olabilir. Bu yüzden sarılığı olan yeni doğanların özellikle ilk bir hafta-on gün içindeki doktor takipleri son derece önemlidir. On günden sonra kan beyin bariyeri kapanarak bilirubinin kandan beyne geçmesinin engellendiği kabul edilir.

Yeni doğan bebeklerde sarılık belirtileri

Yeni doğan bebekte sarılık olduğu bebeğin vücudundaki belirtilerden anlaşılabilir. Yeni doğan bebeklerin göz aklarında, burun çevrelerinde ve yüzlerinde görülen sarı renk sarılığın belirtisidir. Sarı renk hastalığın ilerlemesi ile tüm gövdede görülür. Parmakla hafifçe burun ya da karın cildine bastırılıp kaldırıldığında sarı renk daha bariz bir şekilde tespit edilebilir.

Bilirubin yükseldikçe bebekte ne gibi belirtiler oluşur?

Kanda yükselen bilirubin bebekte uyku yapar. Sarılığı olan bebek emmek istemez, uyumak ister. Bu durumda beslenmenin azalmasına bağlı olarak atılım azaldığı için bilirubin daha da yükselir ve kısır döngü başlar. Eğer bilirubin çok yükselip beyni etkilemişse (kernikterus), o zaman bebek tiz sesle ağlamaya başlar, başını geriye atar ve tablo havale geçirmeye kadar kötüleşebilir. Bu durumdaki bir bebekte ileri dönemde çoğunlukla zeka ve motor gelişim geriliği, işitme, görme sorunları oluşur.

Sarılığın nedenleri;

Yeni doğan bebeklerde fizyolojik sarılık genellikle hayatın ikinci günü başlar, üçüncü ve dördüncü günlerde en yüksek seviyesine ulaşır, daha sonra giderek azalır.
Yeni doğanda sarılık oluşturabilecek ve yakın takip gerektiren diğer nedenler arasında en önemli sebeplerden birisi kan grubu uygunsuzluğudur. Annenin kan grubu Rh (-), bebeğin kan grubu Rh (+) olduğunda Rh uygunsuzluğu; annenin kan grubu O, bebeğin kan grubu A, B veya AB grubu olduğunda ise ABO uygunsuzluğu olmaktadır. Anne ve bebek arasında kan grubu uygunsuzluğu olduğunda annede bebeğin kan grubuna karşı antikorlar gelişir. Anne kanında oluşan bu antikorlar plasenta yoluyla bebeğe geçer ve bebeğin alyuvar hücrelerinin parçalanmasına yol açar. Bunun sonucunda açığa çıkan fazlaca bilirubin, bebekte sarılık ortaya çıkmasına neden olur.

Hangi bebekler sarılıkta dikkat edilmelidir?

1. Erken doğan
2. Doğum esnasında kafa derisi altında kanama meydana gelmiş olanlar,
3. 24 saatte sarılığı tespit edilenler,
4. Emme sorunu olup buna bağlı olarak iyi beslenemeyen bebekler,
5. Sarılığı iki haftadan uzun süren bebekler,
6. Büyük kardeşlerinin bebeklik dönemlerinde ışık tedavisi gerektirecek kadar sarılık tespit edilmiş olanlar.

Yeni Doğan Sarılığın Tedavisi; 

1- Işık Terapisi:

Bebeğin doğum yaşına, kilosuna ve premetüre olup olmamasına göre belli çizelgeler oluşturulmuştur. Bu çizelgelere göre bilirubin belli bir seviyeyi bulduğunda tedaviye başlanır. Bebeğiniz özel bir ışık kaynağı altına yerleştirilir. Mavi-yeşil spektrumda ışık kaynağı kullanılır.
Bu ışık bilirubinin idrar ve dışkı yoluyla vücuttan atılmasını sağlar. Fototerapi bebeğe herhangi bir şekilde zarar vermez. Bebeğin gözleri ışıktan zarar görmemesi için kapatılır. Bazen yan etki olarak ciltte kırmızı döküntüler, bronzlaşma veya sık ve sulu dışkılamaya neden olabilir. Aralıklarla bebeğin kanı alınarak bilirubin düzeyinin güvenli sınıra düşüp düşmediği kontrol edilir. Işık tedavisi sonlandırıldıktan bir iki gün sonra bilirubin seviyesi genellikle tekrar yükselir. Doktor kontrolü şarttır.

2- İntravenöz immunoglobulinler:

Eğer sarılık anne ve bebek arasındaki kan grubu farklılıklarına bağlı ise bu durumda anneden geçen antikorlar kırmızı kan hücrelerinin yıkılmasına neden olabilir. İntravenöz immuno globulin uygulaması ile antikor düzeyi azaltılabilir ve kan değişimi riskini azaltabilir. ( Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi, 2013)
DİĞER SARILIK TÜRLERİ;

1. Kan Değişimi:

Anne ve bebek arasında kan uyuşmazlığı olduğunda annenin bebeğin kan grubuna karşı geliştirdiği antikorların plasenta yoluyla bebeğe geçmesi, bebeğin bilirubin miktarını etkiler ve sarılığa neden olur. Söz konusu uyuşmazlık Rh uyuşmazlığıysa (anne Rh-, bebek Rh+ ise) sarılık oldukça tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Diğer bir kan grubu uyuşmazlığı yani ABO uyuşmazlığında (Annenin kan grubu 0, bebeğinki A, B veya AB ise) sarılık Rh uyuşmazlığına nazaran daha hafif seyreder. Doğum yapacak annelerin kan gruplarına bakılarak Rh (-) ve 0 grubu annelerin belirlenmesi ve bebeklerin kan uyuşmazlığı yönünden takip edilmesi son derece hayati bir konudur.
Bebeğinizi doğumundan itibaren sarılık açısından sık sık kontrol edin. Sarılığın ilk 24 saatte görülüp görülmemesi tanı açısından çok önemlidir. Bebeğinizi soyup gün ışığında bir pencere kenarında çıplak gözle kontrol edin. Ateş yükselmesi, susuzluk belirtileri, halsizlik ve sarılık belirtileri gördüğünüz an acilen doktorunuzla görüşün. Bilirubin seviyesi riskli düzeydeki bebekler; özellikle de kan uyuşmazlığının bulunduğu sarılıklarda ışın, özel ilaç tedavisi ve ciddi sarılık vakalarında, diğer tedavilere yanıt alınamadığında bebeğin kanının değiştirilmesi gerekebilir.

2. Anne Sütü Sarılığa Sebep Olabilir mi?

Anne Sütü Sarılığı: Anne sütü ile beslenen bebeklerde mama ile beslenen bebeklere göre daha yüksek oranda sarılık gözlemlenmektedir. Bazı annelerin sütlerindeki özel bir madde, bebeğin kanındaki bilirubin miktarını fazlalaştırabilir. Normal sarılığa göre birkaç gün daha geç başlar ve 3. haftadan 10. haftaya kadar sürebilir. Doktor kontrolünde olması gerekir.
Anne sütüne bağlı sarılık uzun yıllardan beri bilinmektedir. Anne sütü sarılığı erken ve geç olmak üzere iki dönem halinde incelenirse de ikisi arasında net bir ayrım yapmak güçtür ve aynı olayın devamı gibi de düşünülebilir. Erken anne sütü sarılığı ilk birkaç gün içinde görülür ve anne sütünün özelliklerinden ziyade, emzirmedeki teknik yanlışlıklar nedeniyle yetersiz anne sütü alımı nedeniyle görülür.
Bebeğinizin karın, kol ve bacaklarında sarılık varsa, bunun yanı sıra çok uyuyorsa emmesi de zayıflamışsa kaçıncı gününde olursa olsun hemen doktorunuza başvurmalısınız. Çünkü bunlar bilirubin düzeyinin yükselmiş olduğunun göstergeleridir.
Bebeğinizde sarılık varsa doktor takibi yanında onu sık ve iyi beslemeniz sarılığın çabuk atlatılması açısından önemlidir.

 

9 Kasım 2016 Çarşamba

Yenidoğan Ünitesi

YENİDOĞAN ÜNİTESİ

Yenidoğan dönemi doğumdan sonraki ilk 28 günlük dönemdir. Yenidoğan dönemi bebeğin dış dünyaya adaptasyon sağladığı dönemdir.



Yenidoğan Ünitesi ve Özellikleri 


Yenidoğan dönemi insan yaşamının en hassas evresidir. Bu dönemde ölüm ve hasta olma oranı yaşamın daha sonraki evrelerine göre daha yüksek oranda görülmektedir.

Yenidoğan bakım ünitesi (YBÜ) özellikleri

  • YBÜ doğumhaneye yakın ve hastanenin sessiz bir bölümünde olmalıdır.
  • YBÜ ısısı 22-28°C, göreceli nem %30-60 olmalıdır.
  • Her hasta başında üç hava, üç oksijen, üç vakum olmalı ve en az yirmi elektrik prizi olmalıdır.
  • Ünite içi havalandırma saatte en az altı kez yapılmış olmalıdır.
  • Negatif hava basıncı olan en az bir hava kaynaklı enfeksiyon izolasyon odası olmalıdır.
  • Yenidoğan bakım ünitelerinin ışıklandırılması ayarlanabilir olmalıdır.
  • Ünite içinde ses şiddeti 45-50 db aşmamalıdır. 
    Yenidoğan Ünitesinde Bulunması Gereken Araç Gereçler
Sağlık Bakanlığı Yenidoğan Bakım Standartları Genelgesi’ne göre yenidoğan odasında bulunması gereken tıbbi cihaz ve donanımlar şunlardır:
  • Kuvöz
  • Fototerapi cihazı
  • Radyant ısıtıcı
  • Pulse oksimetre cihazı
  • Stetoskop
  • Monitör
  • Merkezi oksijen veya oksijen tüpü ile en az bir adet oksijen başlığı
  • Oral airway
  • Endotrakeal tüpler (2.5, 3, 3.5, 4 mm)
  • Ambu
  • Ambu maskeleri (term ve prematüre bebekler için)
  • Laringoskop (0.1 No.lu düz bıçaklı seti)
  • Umbilikal kateter (3,5-5 F No.lu)
  • Aspiratör
  • Aspiratör kateterleri
  • İlaçlar  (epinefrin,  sodyum  bikarbonat,  %5’lik  albumin,  volüm  genişleticiler (%5-10 dextroz, %0,09 NaCl vb.))
  • Bebek tartısı
  • Muayene masası
  • Kot yatak
  • Glukometre cihazı
  • Otomatik süt sağma makinesi ve süt sağma seti
  • Nebulizatör
  • Kan gazı cihazı
  • Ultrasonografi cihazı
  • Portabl röntgen cihazı
  • Her yatak için bir infüzyon pompası
  • En az bir adet mekanik ventilator cihazı ve ventilator cihazı kadar da prizi besleyen UPS (güç kaynağı)
  • Otoskop
  • Tansiyon aleti
  • EKG
  • Defibrilatör



    Kuvözler


    Kuvözler prematüre ya da sorunlu doğan bebeklerin hayati fonksiyonlarını yardım almaksızın devam ettirebilecek duruma gelmelerine yardımcı olmak amacıyla tasarlanmış donanımlardır. Bebeklerin anne karnında alıştıkları sıcaklığı, nem ortamını sağlayan; bebeğin izlenmesi ve bakımına olanak verecek şekilde dizayn edilmiş ses izolasyonu sağlanmış şeffaf, steril, elektronik donanıma sahip özel kutucuklardır.

    Solunum problemi olan bebeklerin bakımı

    Riskli gebeliklerden doğan (şeker hastası, yüksek tansiyonlu, böbrek yetmezliği, kan uyuşmazlığı veya gebelik zehirlenmesi gibi) bebeklerin bakımı

    Doğumda oksijensiz kalan (asfiktik) bebeklerin takip tedavisi

    Enfeksiyonlu bebeklerin takip ve tedavisi

    İleri yaşta veya çok genç annelerin bebeklerinin takip ve tedavisi

    Sarılıklı bebeklerin fototerapisi / takibi ve kan değişimi gibi hastalıklar kuvözlerde tedavi edilmektedir.


    Kuvözün Özellikleri

    Standart ve Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde kullanılan kuvözlerin özellikleri üretici firmaya bağlı olarak değişiklik gösterebilmekle birlikte genel olarak özellikleri şunlardır;


  • En az ikisi fren tertibatıyla donatılmış 4 adet hareketli tekerleği bulunur.

  • Kuvöz içinin sıcaklığı, cilt sıcaklığı, nem oranı ve oksijen yüzdesi ayarlanabilir ve ölçülebilir.

  • Cihazın hem önde hem de arka tarafında aşağı doğru 180º açılabilen kapaklar bulunur.

  • Cihazın her iki tarafında, kapaklar açıldığında otomatik devreye giren hava perdesi bulunur.

  • Kuvöz 2 adet önde 2 adet arkada 1 adet başucu olmak üzere 5 adet yan eliptik müdahale penceresine sahiptir.

  • Ön kapak tamamen açıldığında yatak kolaylıkla dışarı doğru çekilebilir. Yatağın yanlışlıkla yerinden çıkmasını önleyici güvenlik sistemi bulunur.

  • Cihazın hangi modda çalıştığı, ilgili buton üzerindeki ışıktan veya LCD grafik ekranından görülebilir.

  • Bebeğe müdahale amacıyla, bebek yatağı 360° kendi etrafında dönebilen, kabin kısmı en az 45° geriye doğru açılabilen özelliktedir.

  • Kuvözde yatak altında röntgen kaseti yerleştirme bölümü olmalıdır.

  • Nemlendirici haznesi hiçbir alet kullanmadan kolaylıkla cihazdan ayrılabilir ve otoklavda steril edilebilir.

  • Kuvöz ile birlikte cihaz kullanabilmek amacı ile en az 3 adet entegre elektrik prizi bulunur.

  • Cihaz üzerinde alarm verildiğinde uzaktan görülmesini sağlayacak özel lamba veya ışıklı gösterge vardır.

  • Portabl kuvözün taşıyıcı kısmında malzeme dolabı veya çekmece vardır.

  • Kuvözün yatak kısmına entegre tartı sistemi bulunur. Tartı işlemi bebeği çıkartmadan yapılabilir, ana ekrandan değer görülebilir.

  • Cihazın yükseklik ayarı elektronik olarak pedal veya düğme yardımı ile yapılabilir.

  • Oksijen değerlerinde %5 sapma veya sensör arızası durumunda cihaz alarm verir.

  • Kuvözün kabin kısmında çeşitli hortum ve aksesuarların girişine izin verecek kendiliğinden kapanan delik bulunmalıdır.

  • Kuvözün içini aydınlatacak arka tarafta monteli, muayene ışığı olmalıdır.

  • Kuvözün ısı ayarlama noktası 0,1 oC hassasiyetle seçilebilmeli, ısı ayar sınırları ise 22-38 oC arasında olmalıdır.